26 Ocak 2013 Cumartesi

5 HİLALLİ İSLAMİ OTELLER


Her şey İslami standartlara uygun olsun diye dikkat edilirken gözden kaçırılan bir nokta var; her seferinde abartıya kaçıyoruz. Abartıya kaçmak ta İslami usule aykırı değil mi?

Fatma Şişli Dosdoğru Haber

26 Ocak 2013

Son yıllarda dünya çapında helal gıda pazarında hatırı sayılır bir hareketlilik söz konusu. Tüketicilerin aldıkları ürünlerde helal gıda sertifikası aramaları, bazı ülkelerin ithal gıdalarda bu belgeyi şart koymaları üzerine bu pazarlara göz diken firmalar, ürünlerine helal gıda sertifikası almaya yöneldi.
2011 yılının Temmuz ayında helal gıda sertifikası vermeye başlayan Türk Standartları Enstitüsü, bugüne kadar 63 firma için 117 adet helal sertifikası düzenledi. Dünya genelinde 50 ülkeden akreditasyonu bulunan Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) ise 2009 yılında bu yana yaklaşık 300 firmaya helal sertifikası verdi.
Helal gıda pazarı sadece gıda sektörü için değil tekstil, kozmetik ve medikal ürün alanlarıyla da ilgileniyor. Helal gıda pazarının farklı bir versiyonu olarak adlandırabileceğimiz İslami oteller ise bu sektörün yeni faaliyet alanı.
YENİ TÜRKİYE’DE “HELAL” PAZAR: İSLAMİ OTELLER
80 milyonluk nüfusuyla Türkiye bu sektörde önemli bir yer tutuyor. Son 10 yılda dini hassasiyetleri olan Ak Parti’nin iktidara gelmesi muhafazakâr kesim için bazı avantajları da peşinde getirmişti. Ak Parti’nin iktidara gelmesiyle beraber muhafazakâr kesim daha görünür hale geldi. Gündelik hayatları içerisinde inançlarının gereğini yerine getirmeye çalışırken zorluk çekenler artık daha rahat. En basit haliyle bundan birkaç yıl önce bir alışveriş merkezine gittiğinizde namaz kılacak yer bulmanız zordu. Artık mescidi olmayan alışveriş merkezi yok denecek kadar az. Olmayanlar ise mescide karşı bile olsalar talepten ötürü mescit yapıp, moderniteye halel gelmesin diye adını ‘dua odası’ koyabiliyor.
Muhafazakâr kesimin görünür hale gelmesi ve taleplerinin artması ile birlikte işletmeler, tekstil firmaları, gıda sektörü ve daha birçokları bu kesime kulak vermeye başladı. Hizmetlerini yeniden gözden geçirip şekil değişikliğine gittiler.
İnancını yaşamak isteyen kesimler için İslami standartlara uygun hizmet sunulması Türkiye’de geç kalınmış, yerinde bir adım. Helal gıda sertifikası da bu geç kalınmışlıklardan biri idi. Peki 5 hilal neyin nesi? Normal otellerde kullanılan ‘yıldız’ standartları, İslami otelcilikte ‘hilal’ standartları olarak kullanılacak.
Muhafazakâr kesime hitap eden oteller artık 5 yıldız yerine 5 hilalle hizmet verecek.
Malezya’da ilki gerçekleşen ‘Uluslararası İslami Otelcilik Standartları Konferansı’nda Evrensel Hilal Standartları Merkezi Başkanı Prof. Dato İbrahim Hilal amblemiyle standartlaşan İslami ölçülere uygun otellerin kurulma amacının Müslümanların daha rahat dini vecibelerini yerine getirerek tatil yapabilmelerini sağlamak olduğunu söylüyor. İslami standartlardaki otellerde namaz vakitlerinin duyurulması, odalarda seccade ve Kur’an-ı Kerim bulunması, yiyecek ve içeceklerin helal olması gerektiğini belirtiyor.
ABARTIDAN VE İSRAFTAN KAÇINMAK GEREKMEZ Mİ?
Namaz vakitlerinin duyurulması, odalarda seccade ve Kuran’ı Kerim bulunması, yiyecek ve içeceklerin helal olacak olması güzel haberler. Fakat her şey İslami standartlara uygun olsun diye dikkat edilirken gözden kaçırılan bir nokta var; her seferinde abartıya kaçıyoruz. Abartıya kaçmak ta İslami usule aykırı değil mi?
Müslümanlar olarak modern dünyayı İslam ile birleştirmeye çalışırken yeni yollar buluyoruz. Fakat bir süre sonra işler İslami hassasiyet yolundan sapıyor. Rekabet ve sömürü öncelikli konuyu unutturuyor. Hassasiyetler yerini ticari ‘gerekliliklere’ bırakıyor.
İslami hassasiyete sahip müesseselerde israf etmeme mevzuunu da hatırdan çıkarmamak gerek. Bunun için de “Yiyin, için fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri asla sevmez.” ayetini otelin girişine büyük fontlarla yazmak çözüm olur mu? Ne dersiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder