15 Nisan 2013 Pazartesi

HOLLYWOOD'UN HAKKINDAN BOLLYWOOD GELİR


Bollywood, dev sinema endüstrisiyle Hollywood’un büyük zarar verdiği “Müslüman” imajını düzeltme gücüne sahip. Cinselliğin esiri olmadan aşk filmi çekmeyi, izleyiciyi sıkmadan sosyal mesaj vermeyi bilen kadim bir gelenek Bollywood’ta yaşanan. Hind sineması, kendi tarihini bile anlatırken Batılı sinemaya hapsolmuş modern Türk sinemasının önünde çarpıcı bir örnek olarak duruyor.
Fatma Şişli/Bu haber 21 Mart 2013'te Dosdoğru Haber'de yayınlanmıştır. 

Bollywood, dünyada Hollywood’a meydan okuyabilen tek film endüstrisi. Türkiye’de her geçen gün izleyici kitlesini arttıran Bollywood farklı tarzı ve konularıyla klişeleri alt üst ediyor.
Dünyada yıllık en çok film üretilen yer olan Hindistan’da senede ortalama çekilen film sayısı 1400’e ulaşmış durumda. Hollywood’da ise bu sayı yıllık ortalama 800 film.
Dünyanın en büyük ikinci sinema devi olan Hindistan’da filmlerin neredeyse dörtte biri Bollywood’da üretiliyor. Bollywood sadece Mumbai, Mahastra’daki film endüstrisine ait filmleri içine alıyor. Farklı etnik bölgelerden çıkan filmler Tamil, Telugu, Punjabi, Bengali sinemaları olarak adlandırılıyor. Telugu filmleri‘Tollywood’,Tamil filmleri ise ‘Kollywood’ olarak biliniyor.
1940′lar ve 1960lı yılların arası Hint sinemasının altın yılları olarak anılıyor. 1990’lı yılların sonlarında Bollywood filmleri Hindistan dışında özellikle Batı’da büyük ilgi görmeye başlıyor. Subhash Ghai’in yönettiği ve 1998 Dünya güzeli Aishwarya Rai’nin başrolünü oynadığı Taal (1999), ABD’de film listelerinde ilk 20’ye giren ilk Hint filmi oluyor.
Dünyanın en büyük ikinci stüdyosuna sahip olan Bollywood, Hollywood’un neredeyse bütün imkânlarına sahip. Hint sineması deyince akla ilk gelen isimler ise Aamir Khan, Shah Rukh Khan ve Salman Khan. Khan ailesi Hindistan’daki Müslüman ailelerden biri. Üç Khan da kendi yapımcılık şirketlerine sahip olarak oyunculuklarının yanı sıra sinema endüstrisi içinde de yerlerini alıyorlar. Erkek oyuncuların yanı sıra Karishma Kapor, Kajol ve Karina Kapoor Bollywood sinemasının en gözde kadın oyuncuları arasında.
Mr. Perfectionist Aamir Khan, The King Shah Rukh Khan
Bollywood’un Müslüman sinemacılarından Shah Rukh Khan ve Aamir Khan’ın filmleri tüm dünyada izlenme rekorları kırıyor. Sinema severler tarafından her seferinde tam puan alan Aamir ve Shah Rukh Khan yeni projeler üretmeye devam ediyor. King Khan olarak anılan Shah Rukh’un ‘My name is Khan’ isimli filmi kült filmler arasında yerini almış durumda. Filmde Amerika Birleşik Devletleri başkanına karşı “ My name is Khan. I am not a terrorist.” Sözleri hafızalara kazınmış sahne ve repliklerden.
Yönetmen, oyuncu, yapımcı olan ve mükemmeliyetçi olarak adlandırılan Aamir Khan ise Bollywood’da en çok seyredilen filmlere imza atıyor. Ülkemizde de bu durumun değişmediğini söyleyebiliriz. Khan’ın ilk kez yönetmenliği üstelendiği filmi Taare Zameen Par (Yerdeki Yıldızlar) adlı filmi İmbd’den 8.4 puan alarak en iyi 250 film arasına girdi. Aamir Khan 2008 yılında çektiği Ghajini filmi ile gişe rekoru kırdı. 1973 yılında başladığı oyunculuk serüveni 2009 yılında çektiği 3 Idiots filmi ile yükselişe geçti ve 3 Idiots ile dünya pazarında en yüksek hasılata ulaştı. Gişe kralı bir yönetmen olarak adlandırılan Aamir Khan 25 Aralık 2013’de vizyona girecek olan Dhoom serisinin 3. filmi için hazırlık yapıyor. Her filminde farklı bir karakterle kamera karşısına geçen Aamir Khan, Dhoom 3’de “sporcu ve dövmeli kötü adam” rolü ile izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Bollywood’un farkı
Müzik ve dansın ön planda olduğu Bollywood filmlerinde, görkemli kostümler ve büyük mekanlarda çekilen sahneler karşımıza çıkıyor. Filmler genellikle iki yada üç saat sürüyor. Dans ve müziğin ön planda olduğu filmlere alışık olmayanlar için ilk başta ilginç gelse dahi bir süre sonra Bollywood sizi bu tarza alıştırıyor. Üç saat süren bu filmler izleyiciye ‘tamam şimdi bitecek’ dedirttiği anda senaryoyu bambaşka bir yere çekerek izleyicisine zamanı fark ettirmemeyi başarıyor.
Bollywood’da cinselliğe yer yok
Bollywood filmlerinin bir diğer özelliği ise cinsellik içeren sahnelere rastlamanızın neredeyse imkânsız olması. Aşk filmlerinin üstadı olan Bollywood sevgiyi cinsellikten uzak bir şekilde ustaca anlatabiliyor. Ülkemizdeki yönetmenlerin cinsellik içeren sahnelerde ‘o duyguyu vermek için burada bu sahneyi çekmemiz gerekiyordu.’ sözleri Bollywood için geçerli olmasa gerek.
Bollywood filmlerinin en belirgin özelliği ise filmlerinde sosyal mesaj vermeleri. Özellikle Aamir Khan filmlerinde bu durumu çok açık bir şekilde görebiliyoruz. Örneğin, Fanaa adlı filminde Hindistan ve Pakistan arasında kalan Keşmir bölgesindeki Müslüman bir mücahidi canlandırıyor. Shah Rukh Khan’ın ‘My name is Khan’ filmi de bunlar arasında. Hollywood ve Türk sinemasından farklı olarak sıkmadan, mesaj kaygısı gütmeden, fazla uzatmadan ve tarafsız bir şekilde seyirciye mesajlarını ulaştırıyorlar. Müslüman kimlikleriyle öne çıkan Khan ailesi verdikleri mesajlarla Hollywood’un Müslümanlar için yarattığı imajı yıkabilecek güce sahip diyebiliriz. Kültürlerini ve inançlarını tüm dünyaya duyurmaktan kaçınmayan Bollywood filmleriyle Hollywood’un karşısında tüm hızıyla durmaya devam ediyor. Darısı Türk sinemasının başına!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder